Yazımızın
başlığı yadırganıp, “Mühim bir zafer nasıl unutulur?” denilmesin!..
Evet, Anadolu’yu Müslüman-Türk’e vatan kılan kat’î büyük zafer bugün
maalesef unutulmuştur!
Unutulan bu zafer, Sultan Alparslan’ın 26 Ağustos 1071 Cuma günkü
muhteşem Malazgirt Zaferinden tam 105 yıl sonra Sultan 2. Kılıç
Arslan’ın Anadolu’nun ortasında Bizans’a karşı kazandığı Miryakefalon
Zaferi’dir!
Bugün
maalesef gününü dahi bilmediğimiz bu mühim zafer, 1176 yılının Eylül
ayında, Eğridir Gölü’nün kuzeyinde bulunan ve o devirde
Myrikephalon/Miryakefalon denilen dar, dar olduğu kadar da sarp geçitte
kazanılmış ve Miryakefalon zaferiyle Anadolu Müslüman-Türk’e vatan
olmuştur!..
Miryakefalon
Savaşı’nın muzaffer başkumandanı Sultan 2. Kılıç Arslan, tam adı ile
İzzeddin Ebu’l-Feth Kılıç Arslan; Anadolu topraklarını Haçlı ordusunun
beşyüzbinine mezar yapan 1. Kılıç Arslan’ın torunu ve Sultan Mes’ud’un
büyük oğludur. Babasının 1155′te bizzat taht’a oturttuğu 2.Kılıç
Arslan’ın siyasî ve askerî dehâsıyla çeşitli meziyetleri mevzusunda
yerli-yabancı bütün kaynaklar ittifak etmişlerdir. Sultan 2. Kılıç
Arslan işte bu, yabancıların dahi itiraftan kendilerini alamadıkları
kıymetli şahsiyetiyle Haçlı seferlerinden doğan Anadolu’daki buhrana
son verip taht’a çıkışının yirmibirinci yılında Miryakefalon Zaferi’yle
Bizans’a Malazgirt’ten sonra ikinci büyük darbeyi vurmuş ve
Malazgirt’le başlayan Anadolu fütühatı Miryakefalon’la kât’i zafere
ulaşmıştır. Bu bakımdan Miryakefalon savaşı bizim olduğu kadar Bizans
tarihinde de bir dönüm noktasıdır!..
Hıristiyan
âlemi, Malazgirt Zaferimizden beri peşinden koştuğu Müslüman-Türk’ü
Anadolu’dan çıkarmak ümidini Miryakefalon’la yitirip kendini müdafaa
yollarını ararken ecdadımız, birbirini kovalayan daha nice zaferlerle
Anadolu’ya yerleşip, bu topraklara Müslüman-Türk’ün mührünü basmış,
daha sonraki devirlerde ise Bizans, üçüncü büyük darbeyi Fâtih Sultan
Mehmed Hân’dan yiyerek tarihin sinesine gömülüp kaybolmuştur!..
Malazgirt’te
başlayan Anadolu fütuhatını tamamlayan, fakat bugün maalesef unutulmuş
olan Miryakefalon Savaşı; Anadolu’da Müslüman-Türk birliğinin kurulup,
akıncılarımızın Ege Sahillerine kadar uzandığı ve Sultan 2.Kılıç
Arslan’ın “Sultanu’l Muazzam/En Büyük İmparator ” ünvanıyla anılmaya
başladığı 1176 yılında, Bizans İmparatoru Manuel Komnenos’un, içinde
Fransız, İtalyan, Macar, Sırp ve hâtta henüz İslâm dairesi içine
girmemiş olan Peçeneklerin bulunduğu büyük bir orduyu peşine takıp
Müslüman-Türk fütuhatına kat’î bir darbe vurmak hayaliyle o yılın Eylül
ayında hâkimiyetimiz altındaki topraklara tecavüz etmesi üzerine
başlamış ve Bizans İmparatoru, emrindeki büyük orduya güvenerek
öylesine kendinden geçmiştir ki, güya kazanacağı muhteşem zafer(!)
neş’esiyle, Sultan 2.Kılıç Arslan’ın eski bir an’aneye uyarak yaptığı
Sulh teklifini reddetmiştir!..
Fütuhat
yıllarımızdaki faaliyetleriyle tarihimizde mühim bir mevki kazanan Türk
Akıncıları, sulh teklifinin Manuel tarafından reddedilmesi üzerine
hemen ileri hatlara geçerek, meskûn mahalleri tahrip ile yolları bozup,
ani baskınlarla düşmanı yıpratmak vazifesini yerine getirmişlerdir.
Akıncılarımız
bu faaliyet içerisinde iken, Sultan 2. Kılıç Arslan altmışbin
civarındaki ordusuyla Eğridir gölü kuzeyindeki dar ve sarp Miryakefalon
mevkiini tutmuş ve bu geçide giren büyük Bizans ordusu, gününü
bilemediğimiz, Eylül ayında burada tamamen kılıçtan geçirilmiştir!..
Müslüman-Türk’ün
Malazgirt’le başlayan Anadolu fütuhatını güya durdurmak gayesiyle yola
çıkan ve bu hayal ile kendinden geçip sulh teklifimizi reddeden Bizans
İmparatoru, güvendiği ordusunun cesetleriyle Miryakefalon geçidinin
dolduğunu, beşbin küsur araba içindeki mühimmatın elimize geçtiğini
gördüğünde pek ağır tazminatla bu kere sulhe kendisi tâlip olup
hayatını zor kurtarmış, türlü hakaretlerle Bizans’a döndükten sonra da,
ölümüne dek huzur ve sükûna kavuşamamıştır!
Sultan
2.Kılıç Arslan, Miryakefalon’da kazandığı zaferi başta halîfe olmak
üzere, her tarafa gönderdiği fetihnâmelerle müjdelerken, Bağdat’ta
halîfenin emriyle muhteşem şenlikler yapılmış ve İslâm aleminin bu
mühim zaferi böylesine neş’e ile kutlandığı günlerde, Avrupa mateme
bürünüp, Müslüman-Türk’ün Anadolu’yu vatan edişini hayret ve dehşetle
kabule mecbur olmuştur!..
Malazgirt’le
Anadolu’yu Türk fütuhatına açan ve Miryakefalon Zaferi’yle bu
toprakları Müslüman-Türk’e vatan kılanlara bugün bu vesileyle şükran,
minnet ve rahmet..
Nur içinde yatsınlar…
BALAKGAZİ LİSESİ
NOT: Miryakefalon Zaferi, 17 Eylül günü kutlanmaktadır