| Konu: Kur`an ve İnsan Cuma Ekim 29, 2010 3:26 am | |
| Kur’an’ı okuyalım, anlayalım, inanalım, gereğini yapalım, muhatabımıza da anlatalım, onun da yaşaması için çaba sarfedelim:
1. İmam Nevevi der ki: "İtimat edilir İslam ülemasının ittifakına göre, Kur’an okumak; tesbih, tehlil ve başka zikirlerden efdaldır. Mevcut deliller de bunu te’yid ediyor."
2. Kur’an’ı gereğince anlamak için, ilahi kaynaktan gelen ve adına gönül gözü denen vasıtasız bilgiye ihtiyaç vardır. Sadece akıl ve entelektüel bilgi, Kur’an-ı gereğince anlamak için yetmez. Kaf Suresi: 6-11 ayetler, bütün kainata bakıp görme ve ibret alma konusunu anlatır. Varlık ve oluşta tesadüf, başıboşluk ve lüzumsuzluk yoktur. Her şey, bakmasını ve görmesini bilenlere sayısız dersler ve sırlar açmaktadır.
3. 50 Kaf, 6-11, 86 Tarık, 5-8, 80 Abese, 24-32. Ayetler buna örnektir. İlgili ayetlerin kısaca mealleri:
Kaf suresi: 6-11 "Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl kurduk ve yıldızlarla nasıl süsledik, onda bir delik ve yarık da yoktur.Ve yeryüzünü de genişletip yaydık, üzerine sağlam dağlar yerleştirdik ve o yeryüzünde gözler, gönüller açan güzelim bitkileri, çift çift bitirdik. Bütün bunları meydana getirmemiz ’a dönüp O’na sığınan her kulun, gönül gözünü açmak ve ona ibret, öğüt vermek içindir. Gökten bereketli su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilecek taneli ekinler bitirdik. Salkım salkım meyveleriyle uzun hurma ağaçları bitirdik. Kullara rızık olması için ve o su ile ölü bir memlekete can verdik. İşte insanın ölümden sonra, yeniden kabirden çıkışı da böyle olacaktır."
Gelelim Tarık suresine." İnsan neden yaratıldığına bir baksın. Tazyikle akan bir sudan yaratıldı. Erkeğin beli, omurgası ile kadının kaburga, leğen kemikleri arasından yani göğüs kafesi civarından çıkan (bir su). Elbette O, insanı yoktan var eden ve onu yeniden hayata dönüştürmeye de gücü yetendir" (86 Tarık suresi: 5-
Şimdi sırada Abese suresi vardır ki meali şöyledir:" O halde insan bir kerede yediği şeylere baksın. šüphesiz biz gücümüzle bulutlardan yeryüzüne bol bol yağmur yağdırmaktayız. Sonra o yeryüzünü bitki ve nebatları çıkarmak için güzelce kabartıp yarmaktayız. Derken, o yeryüzünde tahıllar yetiştirmekteyiz. Ayrıca üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar. Tüm bunlar sizin ve hayvanlarınızın geçimi için lütfedilmektedir." (80 Abese, 24-32)
4. Kalpteki imanı artıran iki şey vardır: a) Kur’an ayetleri (8 Enfal, 2) b) Sükunet ve göklerle yerin bütün güçlerinin ’a ait olduğu bilgisi (48 Fetih, 4).
5. Kur’an-ı okumada iki ilim söz konusudur. Bunlar 1-) Tecvit ilmi (73 Müzemmil, 4) ve 2-) Tilavet ilmi (2 Bakara, 121).
6. Tecvit ilmi ile alakalı olarak: Tertil: Ayetleri ağır ağır, harflerini belli ede ede. Öyle ki dinleyenler onun harflerini sayabilsinler.
7. Tilavet ilmi. Tilavet: ’ın ismi anıldığında kalpler ürperirken, ’ın ayetleri okunduğunda iman artar.
8. ’ın ayetlerini dinleyip anlayanların, imanlarının artacağının belirtilmesiyle, beyin ile gönül arasındaki ilişkiye işaret edilmiştir.
9. Okunan ayetlerin duyumları kulaklar vasıtasıyla beyne taşınır, beyin onları aklın kalıplarına sokar. Bunların anlaşılmasıyla, gönüldeki imana doğru akım başlar ve iman tatmin noktasına doğru yol alır.
10. ’ın insanlara gönderdiği Kur’an’ı, O’nun talimatı gereği okumaz isek, Kur’an’dan istenilen faydayı elde edemeyiz:
11. Kur’an’ın manası senin kalbine yeniden nazil olmuyorsa, ne Razi’nin tefsiri; ne de Zemahşeri’nin Keşşaf’ı,senin derdine çare bulamaz." (Mecmuu feteva,
12. Şu gerçeği her inanan insanın kabul etmesi gerekir: Dini metinler içinde sadece Kur’an, kendisinin nasıl okunması gerektiğine yönelik ilkeler ortaya koymuştur. |
|